Bilgilendirme Yazıları

Doktorumuzun Yazıları

Doktorlarımızın Yazıları

Çocuklarda Gluten ile İlgili Hastalıklar

Gluten bitkisel bir proteindir ve birçok tahılın içinde bulunmaktadır. Buğday, arpa, çavdar ve bu tahıllardan elde edilen bulgur, irmik, kuskusta gluten bulunur. Gluten içermeyen tahıllar ise pirinç, mısır, darı, soya, kinoa, chiadır. Yulafta ise glutenden farklı bir protein olan avenin bulunmaktadır, bu iki protein arasında çapraz reaksiyon olma olasılığından dolayı gluten duyarlılığı olan bazı kişilerde yulaf tüketildikten sonra şikayetler olabilmektedir.

Gluten ile ilişkili üç hastalık vardır; Çölyak hastalığı, Çölyak dışı gluten duyarlılığı ve buğday alerjisi.

Çölyak Hastalığı

Genetik olarak yatkın kişilerde gluten içeren yiyeceklerin tüketilmesinden sonra otoimmün mekanizmalar ile ince bağırsakta yaygın ya da yamalı tarzda hasar meydana gelmesi sonucu ortaya çıkmaktadır. Çölyak hastalarının yakın akrabalarında hastalık riski normal topluma göre 4-10 kat daha fazladır. Bazı genetik hastalıklarda Çölyak sıklığında artış söz konusudur. Bu hastalıklar selektif IgA eksikliği, tip 1 diyabet, Down sendromu, Turner sendromu, Willams sendromu, otoimmün karaciğer hastalığı, otoimmün tiroidit, psöriazis, vitiligodur.

İlk 6 ayda sadece anne sütü ile beslenen ve annenin diyetindeki gluten bebekte Çölyak hastalığına yol açmamaktadır. Semptomlar bebeğin diyetine gluten eklenmesinden günler haftalar sonra ortaya çıkmaktadır.  Sindirim sistemi ile ilgili semptomlar ishal, kilo kaybı, malnütrisyon, malabsorbsiyon, kabızlık, inatçı bulantı-kusma, gastroözefageal reflü, karında şişlik, karaciğerde yağlanma, karaciğer testlerinde yüksekliktir. Çölyakta gözlenen sindirim sistemi dışı bulgular ise dermatitis herpetiformis (kol ve bacak ekstensör yüzde, gövde ve kafada kaşıntılı büllöz döküntü), gluten ataksisi, yineleyen aftöz stomatit, diş minesi bozukluğu, inatçı halsizlik, boy kısalığı, puberte gecikmesi, rikets, tedaviye dirençli demir eksikliği sayılabilir.

Çolyak hastalığın tanısı serolojik testler, genetik çalışmalar ve ince bağrsak biyopsisi ile konulmaktadır

Serolojik testlerde doku transglutaminaz IgA, antiendemysium IgA, antigliadin IgA kullanılır (eğer hastada IgA eksikliği varsa IgG antikorları bakılır).

Kesin tanı endoskopik ince bağırsak biyopsi ile konulur. Çölyak hastalığında bağırsaktaki hasar intraepiteliyel lenfosit infiltrasyonu, kripta hiperplazisi ve villüs atrofisidir.

Eğer testler yüksek pozitif (normal değerlerin 10 kat üstü) ve klinik tablo tipik ise biyopsi yerine  HLA DQ2 (+) ve HLA DQ8 (+) bakılarak tanı desteklenmiş olunur.

Çölyak Dışı Gluten Duyarlılığı

Çölyak hastalığı ya da buğday alerjisi olmadığı ıspatlanan kişilerde glutenin diyetten çıkarılması ile şikayetler düzeliyorsa Çölyak dışı gluten duyarlılığından söz edilir. Bu durum glutena karşı gecikmiş tip immunünolojik yanıt ya da immünolojik olmayan mekanizmalarla guten içeren tahıllarda bulunan oligosakarid, disakarid, monosakarit, amilaz ve tripsin inhibitörlerin intoleransa neden olmasından kaynakladığı düşünülmektedir. Çocuklarda Çolyak dışı gluten duyarlılığında karın ağrısı, kronik ishal, yorgunluk, aşırı gaz, ekstremite ağrısı, kusma, kabızlık, baş ağrısı, büyüme geriliği, gastroözefageal reflü, aftöz stomatit, ciltte döküntü, depresyon, fibromiyalji gibi şikayetler gözlenmektedir. Şikayetler gluten tüketiminden saatler günler sonra ortaya çıkmaktadır. Hastaların yarısında HLA DQ2 ve DQ8 (+) saptanır ( Çölyak hastalarında %95-100; normal popülasyonda %30 pozitiflik vardır). Doku transglutaminaz ve anti-endomisyium negatifken anti-gliadin IgG %50 pozitif olabilir. Bağırsak biyopsisi genelde normaldir ya da hafif derecede intraepiteliyel lenfosit infiltrasyonu vardır. Çölyak dışı gluten duyarlılığında glutenin diyetten çıkarılması hem tanı yöntemi olarak hem de tedavi yaklaşımı olarak uygulanmaktadır.

Buğday Alerjisi

Buğday alerjisi buğdayda bulunan  gluten ya da gluten dışı proteinlere karşı IgE mekanizmaları ile gelişmektedir. Buğday tüketiminde dakikalar saatler içerisinde sindirim sistemi şikayetleri (kusma, karın ağrısı, ishal), solunum sistemi şikayetleri ( astım, alerjik rinit), ürtiker, anafilaksi şeklinde semptomlar ortaya çıkar. Deri prick testi ve/veya spesifik IgE testi tanıda yardımcı olmaktadır. Tedavide diyetten buğdayın çıkarılması gerekmektedir. Seçili vakalarda immünoterapi yapılmaktadır.

Glutensiz diyet;

  1. Gluten içeren tahıl ve diğer ürünlerin diyetten çıkarılması
  2. Gluten içermeyen alternatif nişastalı besinlerin tüketilmesi (patates, pirinç, mısır, darı, fındık, fıstık, ceviz, kestane, kara buğday, soya, kinoa, chia)
  3. Ticari olarak hazırlanmış paketli glutensiz market ürünlerinin tüketilmesi

Glutensiz diyet glutenle ilişkili hastalıkların tedavisinde tek etkili tedavidir, fakat uygun yapılmayan glutensiz diyet hastalar açısından bazı olumsuzluklara neden olmaktadır. Glutenin diyetten çıkarılması ve glutensiz market ürünlerinin tüketilmesinde bazı besin öğelerin eksikliği riski ortaya çıkmaktadır (lif, vitamin B12, folik asit, çinko, magnezyum, kalsiyum, demir gibi). Ayrıca glutensiz üretilen ürünlerin doğal glutenli ürünlerden bir farkı da glutenin uzaklaştırılması işleminde bu ürünlere nişasta, trans yağ, şeker, kalori eklenmesidir. Diğer bir durum da glutensiz diyet yapan kişilerin kanında kurşun, civa, kadmiyum miktarının yüksek saptanmasıdır. Bunun da nedeni bu  kişilerin daha fazla kontamine deniz ürünü ve pirinç tüketiklerinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Bundan dolayı gluten ile ilgili kanıtlanmış bir hastalığı olmayan kişilerin sırf daha sağlıklı olduğunu düşünerek glutensiz diyet yapmaları önerilmemektedir.